Mikrofon tek bir iş yapar: Sesi güçlendirilebilen, kaydedilebilen veya iletilebilen bir elektrik sinyaline dönüştürmek. İşlevleri aynı olabilir ama mikrofonların sesini etkileyen birçok farklı özellik bulunmaktadır. Bu özellikler mikrofonun belirli bir uygulamaya elverişli olup olmadığını belirler.

Bu makalede sizlere mikrofonlarda frekans tepkisini anlatacağız.

Frekans Tepkisi Nedir?

Frekans tepkisi mikrofonun üretebileceği ses aralığını ve bu aralıkta ses çıkışının nasıl değiştiğini ifade eder. Frekans tepkisi, bir mikrofonun ses imzasını oluşturan en önemli faktördür. Bir mikrofonun frekans tepkisi görsel olarak bir tepki eğrisi ile gösterilir. En yaygın tepki eğrisi tipleri düz tepki ve şekilli/özel ayarlanmış tepkidir.

Düz ve Şekilli Frekans Tepkisi Arasındaki Fark Nedir?

Düz tepkili bir mikrofon, tüm frekans aralıklarındaki seslere eşit derecede duyarlıdır, böylece tepki eğrisi düz şekle sahiptir. Düz tepkili mikrofon, sesi orijinal kaynakla arasında neredeyse hiç fark olmayacak şekilde üretir. Eğer enstrüman ve ses efekti kaydediyorsanız bu tür mikrofonlar idealdir, ancak düz tepkili mikrofonlar vokal sesleri ile kullanıldığında iyi sonuçlar elde edilmeyebilir.

Şekilli tepkiye sahip mikrofonlar, bazı frekans aralıklarına daha fazla duyarlıdır. Tepki eğrisinde iniş ve çıkışlar bulunur. Çoğu şekilli tepkili mikrofon, düşük frekanslara karşı az hassasiyete sahiptir, böylece tutuş sesi ve standa monte edilirken ortaya çıkan gümbürtü sesi önlenir. Şekilli tepkili mikrofonlar genelde yüksek-orta frekanslarda (3000 ile 6000Hz civarında) daha duyarlıdır. Buna “mevcudiyet arttırması” (presence rise) denir ve bu özellik ile vokal ve enstrüman seslerinin gücü ve temizliği arttırılır.

Bazı mikrofonlar frekans aralığını değiştirme özelliği ile farklı uygulamalarda kullanılabilir. En yaygın ayarlama seçeneği olan düşük frekans azaltma (roll-off) kontrolü ile oda gürültüsünü azaltıp yüksek-orta frekanslarda arttırma gerçekleştirerek ses anlaşılırlığını arttırabilirsiniz.